Endometriozisli Hastalar İçin Duygusal Dayanıklılığı Artırmanın Yolları

16.12.2022
Endometriozisli Hastalar İçin Duygusal Dayanıklılığı Artırmanın Yolları

Sağlık konusunda ne kadar titiz bir tavır sergilense de zaman zaman beklenmedik durumlarla karşılaşılması olasılığı vardır. Endometriozis ise işleri yalnızca teşhis ve tedavi açısından değil duygusal olarak güçlü olmak açısından da daha karmaşık bir hale getirebilir. Duygusal dayanıklılık, endometriozisli hastalar için önemli bir başa çıkma mekanizmasıdır.

Duygusal dayanıklılık yaşam boyu karşılaşılan çeşitli stres faktörlerine dayanma ve bunlara uyum sağlama yeteneği olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle duygusal dayanıklılık; hastalık, kişisel bir olay ya da beklenmedik kişisel finansal krizlerle ilgili travma ve strese uyum sağlama sürecidir. 

Ancak duygusal dayanıklılık hastanın stres yaşamayacağı anlamına gelmez. Temelde söz konusu stres faktörlerinin yaşam kalitesini etkilemesine izin vermeyen sağlıklı başa çıkma mekanizmaları oluşturmakla ilgilidir. Bununla birlikte duygusal dayanıklılık oluşturulması ve artırılması için zaman, çaba ve başarılı olma isteğine ihtiyaç duyulduğu unutulmamalıdır.

Endometriozis Duygusal Dalgalanmalara Neden Olabilir

Endometriozisin duygusal etkisi genellikle ergenliğin başlangıcından itibaren hissedilir. Pek çok genç kız yaşadığı adet ağrısının normal olduğu, ağrı kesicilerle dindirilebileceği ve zaman içinde geçeceği düşüncesinde olduğundan tanı ve tedavi gecikir.

Endometriozis duygusal sağlık üzerinde büyük bir etki yaratarak kadınların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Endometriozisli hastalarda ortak belirtiler görülebilse de her hastanın duygusal yolculuğu ve yaşadığı duygusal karmaşa ile başa çıkma stratejisi benzersizdir. Spesifik olarak, insanların acıyla nasıl başa çıktıkları ve kendilerini nasıl ifade ettikleri konusunda büyük farklılıklar vardır.

Sosyal İlişkiler Geliştirmenin Önemi Göz Ardı Edilmemeli

Endometriozisli hastaların etkileşimde bulunduğu herkes hastanın durumuna karşı empatik olmayabilir. Ancak anlayışlı ve destekleyici arkadaşlara ve aile üyelerine sahip olmak en kötü semptomlar sırasında dahi hastanın kendisini izole etmesini önleyebilir. 

Endometriozis kaygı ve depresyona neden olabilir. Bununla baş edebilmek için uygun yaşam tarzı değişiklikleri yapılması önerilir. Olumsuzluktan mümkün olduğunca kaçınmak ve bir yaşam amacı belirlemek faydalı olabilir. Ayrıca zihin üzerinde sakinleştirici etkisi olan yoga ve meditasyon gibi tekniklere başvurulabilir. 

Endometriozisli hasta bir yandan yaşam kalitesini korurken diğer yandan da kendisini rahat hissetmek için bir çalışma ve dinlenme rutini oluşturmalıdır. Sağlıklı bir beden ve zihin için sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır. Endometriozisin inflamatuar bir hastalık olması nedeniyle dengeli bir anti-inflamatuar diyet uygulanması fayda sağlayabilir. Bu kapsamda iltihabı artırabilecek işlenmiş gıda, alkol, kafein, soda ve şekerli içecekler, süt ürünleri, soya, tahıllar ve gluten, yağlı gıdalar ve kırmızı et tüketiminden kaçınılmalıdır. Ağrının ve inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olmak hastalığı tedavi etmemekle birlikte yaşam kalitesini artırarak hastalıkla mücadele etme konusunda güç kazandırabilir.

Bizi İnstagram'da Takip Edebilirsiniz

Diğer Blog Yazılarımıza Göz Atabilirsiniz